25 Temmuz 2010 Pazar

Temize Çekmeler



Ben kavganın dışında kalıyorum kavga benim başımdan çıktığı halde ben dışarıda kalmağa mahkumum her zaman karışmıyorum ilgilenmiyorum bile diyebilirim yorganı varsınlar istedikleri gibi paylaşsınlar yırtsınlar istedikleri ölçüde yorgan ben olduğuma göre kendi kendimi örtecek halim de olmayacak tabi bütün bunların saçma olduğunu biliyorum bütün bunların kendi kendimi oyalamak kendi kendime bağışlatmak için düşündüğümü biliyoru ama öyleyim işte ben soğuk soğuk elimden başka şey gelmiyor kendimi sevdirmek isteyen ben değildim.
Bilge Karasu- Troya'da Ölüm Vardı


Temize çekmeler diyorum. Olan hali mutlu etmiyor, değişmesini istiyorum, biraz daha abartılı olmasını istiyorum. Yetmiyor gibi geliyor. Her aşık olunmanın bir tazelenme olduğunu söyleyenler var mı acaba hala?

Söz veriyorum, hatırlatmak istiyorum çünkü kendimi. Tatsızım. Bunu paylaşmak istiyorum. Aslında sadece biri yeterli ama o biri...

Bir mixtape görünümünde bir kayıt:
Love ile başlıyor. Umudunu yitirmiş, daha en başından olumsuzlanmış, itilmiş, sindirilmiş her aşkta böylesine duygusallaşabilir, kendi içinde romantiktir hepsi.

Ardından bir iki zaman öyle geçer... sadece öyle: Sigur Ros çok yakışır bu zamanlara.

Ve artık ya aynı zaman diliminin ucunda değilizdir ya da artık dinlemiyoruzdur etrafı. Boş bakan insanlar,anlamsız suratlar, erken uyumalar ama ne rüyalar. Tasvirin en uzun zamanıdır. Kimi kez delirmiş gibidir. Bin bir soru vardır. Hiçbirini cevaplamak istemez. Cevaplamadım sadece dindirmeye çalıştım: Yoğun baslar, içe işleyen soğuk vokaller, sample'lar. Bu bölümün şiddeti giderek zayıflamaz. Giderek sertleşen sound ancak arabeski doya doya kustuktan sonra- misal- "Threads" kendine ufak bir dinginlik arar.

Bu kabul olmuş bir duanın ya da aşkın dinginliği değildir. Deliliği fark etmenin dinginliğidir. Ve maalesef ki yavaştan terk eden, düzelen, patolojisini nötrleyen bir kimyadır.

Yine söylerim der. Artık atıflar başlar son hüznü bilerek kapatmak sağ çıkan bir mixtape de olur ne yazık ki: "Wise Man Blues"

Görkemli bir kapanışı da olsun ister. Herkes duysun, görsün ama o biri daha çok duysun ister. Ve Böyle bir Mixtape hazırlar.


Air- Love
Sigur Ros- Hoppipolla
Bang Gang- One More Trip
Halou- Everything Is Okey
Massive Attack- Live With Me
Under Byen- Unoder
Terranova- Never
Portishead- Threads
Tori Amos- Juares
AFX- Every Day
Amorphous Androgynous- In Mind
Perry Blake- Wise Man Blues
Venetian Snares- Felbomlasztott Mentökocsi

Temize Çekmeler Mixtape- download

19 Temmuz 2010 Pazartesi

sesin şiiri

şşşşşş.....şşşşş
aaah
utanç keder gibi kil
soluk bir nehri dilimlemelisin
gerçekten utangaç

zihni perçinleyen bir duygu mu şimdi gerçekten
inanmam...şşşşşşşş....
hiç olmadığı gibi
his en düşüş
nehri böl

yer
kendini ona devir beyfendi
onu sev
onunla sevill...


burnunda sümüklü değil
ağzından bir çukur topluyorum
güllerin açmasını beklemek için
kayıt tuşu negatifsiz
nehri böl
bey


içim içim sular
ısırmak kanatmanın en ucuz yolu
çeşmeler çalının
ritmi kusun
şşş....
beyfendi
bıyığını sil
ama önce

öp bizi...

8 Temmuz 2010 Perşembe

Makas Kardeşler ile Homofobiye Kes Yapıştır Resimler


Babylon,
"Where bricks of water and diamonds tower,
Sailor's lust and swagger lazing in the moon's beams,
Who's laser gaze penetrates this sparkling theater of excess and strobed lights,
Painted Whores. Sexual Gladiators. Fiercely old Party Children.
All waked from their slumber to debut the Baccara.
Come to the Light! Into the Light! The Invisible Light..."


Daha az olanın her zaman daha iyi olmaya zorlandığı, zorlandıkça değiştiği, zoraki değiştirildiği ve biraz daha olmadığı bir biçeme büründüğü, benzemek istemediği tüylü iktidara farkından olmadan benzediği alternatif indie endüstride Scissor Sisters'ın varlığı,temsilin gerekliliğini bertaraf edişi, olmak zorunda bırakıldığı bütün kodları altüst edip kendi dili ile ve temsil ettiği ötekinin iç dinamikleri ile sistemi yeniden üretmediği, direniş kültürünü yeniden canlandırdığı, dans ettirdiği,kendi gibi olduğu, kendini disko topunda patlatarak erki korkutan bir makasa dönüştüğü için makas kardeşler ewett kendileri gibiler. ve çok iyi ki hepimiz gibi, biz gibiler...

Night Work adını verdikleri son albümleri fazlasıyla güçlü, fazlasıyla alaycı ve fazlasıyla gayy... Diyebilirim ki fazlasıyla gaza getirici "queer gibi öfkeli değil" ama ne iyi ki "gay gibi mutlu" bir albüm. Nerede kalmıştı direniş kültürünün içini boşalttığı öfke? şiddet? Nerede kalmıştı homofobi, transfobi ile heteroseksist kültürü ayıran şiddetsiz, "apolitik", soyunmuş, çıplak, stonewall öncesi dans eden kültürr?. Bu sebeble ki bana çok şey hatırlattı "Night Work"... Lgbtt mücadelesinin, niçin mutlu, şiddetsiz daha güçlü olduğunu. Queer'ların, gaylerin, transeksüellerin örgütlendiğini, artık diğer bir çok direniş hareketleri gibi öfkeli, militan olduğunu göstermek ve ciddiye alınmak için miydi öfke? Öfkenin ve şiddetin, militarizmin; müzikten, söze, görsellikten, eyleme hiç bir yerde meşru sayılmaması için "gay gibi mutlu" bir hareketin biricikliğini gösterdiği için ya da bunu göstercek bir şey yapmayıp bana bunca şeyi hissettirdiği için değerli görüyorum Night Work albümünü...

Invisible Light, fazlasıyla albümü özetleyen bir parça... Albümün final parçası.
"At the doors of Babylon, You are my Zion" liriği ile başlayan parçada Babylon, Babil kentini mi yoksa beraberinde taşıdığı imgeleri çağrıştıran bir yer mi bilmiyoruz. Ama açıkca Babylon'un günahkarlar şehri olarak açılış yaptığını düşünüyorum. ve görünmez ışıklara, neon ışıklara, geceye çağrı yaparak albümü ve şarkıyı bitiriyorlar.. fazlasıyla çekiciler.

Her hangi şarkıyı birbirinden ayırmak gerçektende oldukça zor benim için. Çünkü albümü defalarca dinleyip hatmettim diyebilirim saçma salak pozlar eşliğinde. Ritmi hiç düşmeyen, her şarkının birbirini tamamladığı müzikal olarak da geçişlerin çok iyi yapıldığı bir albüm. Sözleri ile de çok çılgın olmuşş. Sound bakımından da ABBA 2000'lerde çalıyor gibi. Aralarda gitarlar var, dans'ın disko'nun çılkını çıkartacak güçlü sample'lar varr."Skin Tight, Sex and Violence,Nightlife, İnvisible Light" adlı son dörtlü albümün ritminin en çok arttığı ve ihtişamlı bir kapanış sunuyorlar bize. "Harder You Get" gitar soundunun en çok hissedildiği sanki stadlara yapılmış bir şarkı gibi. Any Which Way, Night Work girizgahımın bana verdiği ilhamı anlatan parçalar. Son olarak albümün en gay şarkısı olarak Glastonbury'de Kylie Minogue ile söyledikleri Any Which Way'i ilan ediyorumm. Sizce de öyle değil mi?

VE son olarak albümün fotoğraf çekimi de ayrı bir güzel ayrı bir eğlenceli. SIKI POPO.

İyi ki var makas kardeşler. İ yi ki böylesine mutlular, eğleniyorlar.

4 Temmuz 2010 Pazar

Rock- A 2010


Rock- a festivali bu sene 16-17-18 Temmuz'da İzmir- Özdere Rainbow koyunda yapılacak.
Katılacak gruplar belli olmuş; her zamanki gibi çok güzel atölye çalışmaları da yapılacak tabii...

Merakla dinlemek istediğim bir kaç grup ise:


hep duyduğum ama hiç dinleyemediğim dowmtempo Fuji Kureta

İndie-experimantal sularındaki-Mispis

Saykodelik- jazz bandoso Aşık

İndie- electronik Voyvo

Ruşen Alkar ve Sokak Orkestrası


Enzo İkah

Atölyelerden de,
Anarko Queer İnisiyatifi'ni, Kürke Hayır Platformu'nu ve Yabanıl/Cinnet Modern'in Alternatif ne kadar alternatif? atölyelerini kaçırmamak gerek...

* unutmadan festivalin tamamen gönüllülük esasına dayandığını ve bir dayanışma festivali olduğunu hatırlatalımm...

* depositkolisi ve arkadaşları beleş festival Rock-A'da olacak herkesleri beklerizz...


Rock- A