24 Ekim 2010 Pazar

Bubblegum ile...


Bubblegum, Clinic için kemikleşmiş soundunun devamını taşıyan; fakat öncekiler kadar bando misali kaotik ritim ve pasajlardan arınmış, daha akustik ve hatta Lo-fi, dream pop'a göz kırpan ama Clinic dinlediğin hissini bir şekilde hatırlatan şeylerle dolu.

Ne diyebilirim ki beni mutlu ediyor onları dinlemek. Walking With Tee'nin üzerinden uzun zaman geçti ve artık aralardaki elektronik sampleları nerdeyse hiç kullanmıyorlar, kemikleşmiş dediğim kaotik soundun çok başarılı ve ilk işleriydi ve daha romantiktiler belki o dönemler. Ya da "Come Into Our Room" dinlerken ben başka biri oluyordum.

Herşeyiyle Clinic, iyisiyle, kötüsüyle, değişmeyişi ile kabulüm.

Bubblegum'da birden kulağın kesildiği parçalar yok; bir kaç dinleyiş ile birlikte beni biraz da olsa yormuş soundtan sıyrılmış şarkılar hoşuma gitmeye başladı, akustik gitarı duyduğum yerlerde bu deneyime dahil. "Linda" en sevdiğim parça oldu. Gitarın arasına eklenmiş flütler şarkıya yeni bir form katmış. Phsycodelic olduğunu söyleyebilirim fakat Clinic'in şu ana kadar yarattığı kaotik formun yeni bir hali. "Baby" de hiç fena değil yine akustik gitarın ve bass'ın etkisi ile şekillenmiş. Un Astronauta En Cielo, elektronik bir kaç ritim ile birlikte dream pop havası veren hatta chill wave diyebilceğim bir Zero 7 parçası gibi duruyor, iyi ki eklenmiş albüme.

Bİr grubun her albümde kendine yeni bir sound yaratmasını beklemek onlara karşı haksızlık diye düşünüyorum. Belki Clinic, bunu biraz daha ileri götürüp dinlediğin şeyin Clinic olduğunu hemen fark eden bir sound oluşturdular. Değişimi sadece albümlerin arasına sıkışmış bir kaç güzel şey ile yapıyorlar. Kendi dönemindeki grupların bile artık elektronik soundtan etkilenip parçalına yansıttığını düşünürsek Clinic'in bu denli ısrarı kabul görülebilir, Onlar istediklerini yapıyorlar.


Clinic- Linda
Clinic- Un Astronauta En Cielo

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder